TBMM Bebek Ölümlerini Araştırma Komisyonu’nda sunum yapan TOBB Sağlık Hizmetleri Meclisi Başkanı Banu Küçükel, “Benim bu olayla ilgili birinci tespitim, hizmet alım sistemi. Bir sağlık kuruluşu düşünün ki bir sağlık hizmeti bir kişiye veya bir şirkete taşere edilmiş olsun. Bunun komplikasyonları çok ağır, görüyoruz, farklı komplikasyonlar da olabilir. Onun için, bir defa, bu sistemin topyekün sistemden kaldırılmasını öneriyoruz” dedi.
TBMM Bebek Ölümlerini Araştırma Komisyonu, AK Parti Adıyaman Milletvekili İshak Şan başkanlığında toplandı. Komisyon toplantısının açılışında konuşan Şan, “Öncelikle, TÜSEB sağlık, bilim ve teknoloji alanında ülkemize ve insanlığa hizmet etme, planlı ve sürdürülebilir kalkınmaya destek sağlama noktasında önemli bir rol oynamaktadır. Ayrıca, TÜSEB bünyesinde sağlık, bilim ve teknoloji alanında ülke ihtiyaçları doğrultusunda kurulan TÜSKA, görev alanları kapsamında gerek ülkemizde faaliyet sunan sağlık kuruluşlarının kalitesini iyileştirme gerek uluslararası düzeyde sağlık hizmetlerinin kalitesinin geliştirilmesine katkı sağlamaya yönelik kalite ve akreditasyon çalışmaları yapmaktadır. TÜSEB’in sağladığı araştırma verileri, uygulamalı çözümler ve geleceğe dönük stratejik yaklaşımlar raporumuzun kapsamını genişletecek ve daha bilinçsel bir temele dayandırılmasına olanak sağlayacaktır. Bunun yanı sıra, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye Sağlık Hizmetleri Meclisinin özel hastanelerin sağlık hizmetlerindeki yeri ve özel sağlık hizmeti sunucuları, sektörün değerlendirmesi hususlarında bizlerle paylaşacakları bilgiler Komisyonumuzun çalışmalarına katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
PALA: ÖZÜR DİLEME METNİ, İHTİYACI KARŞILAMIYOR
Komisyon Başkanı Şan, söz isteyen CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala’ya söz verdi. Pala, AK Parti Kırıkkale Milletvekili Gökhan Sarıçam’ın sağlık çalışanları ile ilgili sözlerini hatırlatarak, “1,5 milyon sağlık emekçisinin yaşadığı ülkemizde, sayıları 10, 20, 50, neyse o kadar insanın böylesine bir durumla karşı karşıya kalmaması için, özellikle sağlıkta şiddetle ilişkilendirilmemesi için hep birlikte bir çaba içerisindeyiz. Ancak üzülerek görmekteyiz ki geçen gün bir milletvekilinin sağlıkta şiddeti körükleyen hatta kullanılmaması gereken bir dili tercih ederek o dili gündeme getirmesi gerçekten hepimizi üzmüştür. Bir özür dileme metni var, ben okudum ama o metnin ihtiyacı karşılamadığı konusunda sanıyorum içtenlikle bütün hekimler aynı fikirdedir” diye konuştu.
GÜNEŞ: MİLLETVEKİLİNİN SÖZLERİNİ TASVİP ETMEM MÜMKÜN DEĞİL
AK Parti İstanbul Milletvekili Ümmügülşen Öztürk’ün, Pala’nın sözlerine karşılık vermesi üzerine CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, ‘Siz grup sözcüsü müsünüz ablacığım, bir dinler misin Sayın Vekilim?” dedi. Bunun üzerine AK Parti’li milletvekili üslup nedeniyle Özer’e tepki gösterdi. Komisyonda milletvekilleri arasında tartışma yaşanırken AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, “Tabii ki bu milletvekilimizin kastı aşan sözlerini tasvip etmek mümkün değildir ve dolayısıyla da bu milletvekillerimizin sözleri kendilerini bağlar, partimizi bağlamaz. ve dolayısıyla da yani bizde 268 milletvekili var, tabii ki bu milletvekillerimizin yönetici olanlar daha çok parti politikalarını belirler. Onlar açıklama yaparlar ve dolayısıyla da milletvekilimiz burada tabii ki kastı bu olmamıştır ama kastı aşan bir konuşma yapmıştır ve sağlık çalışanlarımızı da üzmüştür. Sağlık çalışanlarımız bizim için çok değerlidir” diye konuştu.
KÜÇÜKEL: BU OLAYIN ASIL NEDENİ İNSANLIK EROZYONUDUR
Komisyonda yaşanan tartışmanın ardından TOBB Sağlık Hizmetleri Meclisi Başkanı Banu Küçükel, komisyon üyelerine sunum yaptı. Küçükel, “Ben yenidoğan ölümleriyle ilgili tespitlerimizi paylaşmak istiyorum. Aslında nedenini soracak olursanız, bana göre bu bir insanlık erozyonudur. Böyle bir vakanın bir nedeni olmaz. Ancak suçların oluşması için belirli bir zemin vardır. Eğer böyle bir zemin var ise nedenleri ortadan kaldırmak sadece hizmet verenin değil, sadece denetleyenin değil, kanun koyucunun değil; herkesin, bütün kamuoyunun görevidir. Benim bu olayla ilgili birinci tespitim, hizmet alım sistemi. Bir sağlık kuruluşu düşünün ki bir sağlık hizmeti bir kişiye veya bir şirkete taşere edilmiş olsun. Bunun komplikasyonları çok ağır, görüyoruz, farklı komplikasyonlar da olabilir. Onun için, bir defa, bu sistemin topyekün sistemden kaldırılmasını öneriyoruz. Özelde en son yapılan yönetmelikle, biliyorsunuz, zaten böyle bir sistem yoktu; son açıklanan yönetmelikte de bu çok açıkça dile getirildi” dedi.
‘ÖDÜLLENDİRİCİ BİR SİSTEME GEÇMEK LAZIM’
Küçükel, hekimlerin yanı sıra sertifikalı yoğun bakım hemşirelerinin ilgili altyapı çalışmalarının ele alınması gerektiğini ve geri ödeme sisteminin de sistemde problemler yarattığını söyledi. Küçükel, “Uzayan yatıştan para kazanılan bir sistem yanlıştır yoğun bakımlarda; çok net, hasta yattıkça para kazanılmaması lazımdır. Burada tam tersi, hasta ne kadar erken şifa bulursa, ne kadar az komplike olursa o kadar ödüllendirici bir sisteme geçmek lazım yani değer bazlı ödeme sistemine geçmek lazım. Denetlemelerimiz özel sektörde daha çok teknik, idari ve mali oluyor. Ancak biz hasta ve çalışan güvenliğini ne zaman önceleyip de endikasyon denetimlerine başlayacağız? Hem yatış hem çıkış parametrelerini içine alan, gene değer bazlı denetim sistemini bizim ülkemize kazandırmamız lazım. Bunun örnekleri yok mu? Bakın, var; tüp bebek, diyaliz, organ nakli gibi ruhsatı verilen, ayrı mevzuatı olan departmanların yatış çıkış kriterleri belli, kalite kriterleri belli ve çok ciddi kalite denetimleri de var” değerlendirmesinde bulundu.
‘AMELİYATLARIN YÜZDE 25,6’SI ÖZELDE YAPILIYOR’
Sağlık sisteminde özel sektörün nerede olması gerektiği ile ilgili bilgiler veren Küçükel, şöyle devam etti:
“Ameliyatların yüzde 25,6’sı özelde yapılıyor. 2023 verilerine göre; A grubu ameliyatların yüzde 23,8’i; B grubu ameliyatlarının yüzde 23’ü, C grubu ameliyatların yüzde 28’i özelde yapılıyor. Bu datalarda D ve E grubu ameliyatlar yok. Yatan hastaların yüzde 27,7’si özelde. Yani sağlık hizmet sunumunun bir şekilde üçte 1’i özelde yapılıyor. 2023 verilerine göre bütün bu yatış ve ameliyatlarda ortalama yatış günü Sağlık Bakanlığımızın hastanelerinde 4,7; üniversite hastanelerimizde 5,2; özel hastanelerde 2,8 gün yani bir taraftan etkinlik, bir taraftan maliyet söz konusu olduğunda da bu dataları da sizin dikkatinize sunmayı borç biliyorum.”
More Stories
Bakan Yerlikaya duyurdu: 27 ilde 144 düzensiz göçmenin yakalandı!
Van’da kar esareti: 560 yerleşim yeri ulaşıma kapandı
Santorini’de heyelan riski uyarısı